NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
26- (857) حدثنا
أمية بن
بسطام. حدثنا
يزيد (يعني
ابن زريع).
حدثنا روح عن
سهيل، عن
أبيه، عن أبي
هريرة، عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال:
"من
اغتسل، ثم أتى
الجمعة، فصلى
ما قدر له. ثم أنصت
حتى يفرغ من
خطبته. ثم
يصلي معه، غفر
له ما بينه
وبين الجمعة
الأخرى، وفضل
ثلاثة أيام".
{26}
Bize Ümeyyetü'bnü Bistâm
rivayet etti. (Dediki): Bize Yezîd (yânî ibni Zürey') rivayet etti (Dediki):
Bize Ravh, Süheyl'den, o da babasından, o da Ebû Hureyre'den, o da Nebi
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen rivayet etti. Şöyle buyurmuşlar:
«Bir kimse gusûl eder,
sonra cum'aya gelir ve kendisine mukadder olan namazı kıtar, sonra hatîb
hutbesini bitirinceye kadar dînler, sonra onunla beraber cum'a namazını
kılarsa, o kimsenin o cum'a ile öbür cum'a arasındaki günahları; üç günlük de
fazla günahı affolunur.»
27- (857) وحدثنا
يحيى بن يحيى
وأبو بكر بن
أبي شيبة وأبو
كريب (قال
يحيى: أخبرنا.
وقال الآخران:
حدثنا أبو
معاوية) عن
الأعمش، عن أبي
صالح، عن أبي
هريرة ؛ قال:
قال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم:
"من
توضأ فأحسن
الوضوء. ثم
أتى الجمعة
فاستمع وأنصت.
غفر له مابينه
وبين الجمعة.
وزيادة ثلاثة
أيام. ومن مس
الحصى فقد لغا".
[ش
(فاستمع
وأنصت) هما
شيئان متمايزان.
وقد يجتمعان.
فالاستماع
الإصغاء. والإنصات
السكوت]
{27}
Bize Yahya b. Yahya ile
Ebû Bekir b. Ebî Şeybe ve Ebû Kureyb rivayet ettiler. Yahya (Bize haber verdi.)
tâbirini kullandı. Ötekiler: (Bize Ebû Muâviye rivayet etti.) dediler. Ebû
Muâviye, A'meş'den, o da Ebû Sâlih'den, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet
etmiş. Ebû Hureyre şöyle demiş: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :
«Bir kimse abdest alır
da, onu tertemiz almayı becerir sonra cum'âya gelerek susar ve hutbeyi dinlerse,
gelecek cum'âya kadar işleyeceği (küçük) günahları ile üç günlük fazla günahı
affolunur. Her kim de yerden çakıl taşı alırsa, abesle iştigâl etmiş olur.»
buyurdular.
İzah:
İnsât ile istimâ bazen
ayni mânâda kullanılırlarsa da, hakikatte aralarında fark vardır. însât:
susmakdır. Bu kelime üç bâbdan (yâni «Ensate», «Nasate» ve «İntasate»
bâblarından) kullanılabilir.
Bâzıları, «intasate»
şeklinin vehim olduğunu söylemişlerse de Nevevî: «Bu bâbdan kullanılması, vehm
değil; sahih bir lûgatdir diyor; ve lügat ulemâsından Ezherî'nin beyânına göre
bu kelimenin üç bâbdan kullanıldıığnı söylüyor.
Bu hadîsdeki lağıvdan
murâd abes yânî lüzumsuz şeylerle meşgul olmakdır. Çünkü yerden ufak taşları
alan kimse hem kendisi meşgul olur hem de onun taş aldığını gören ve sesini
işitenleri meşgul eder.
Ulemânın beyânına göre
iki cum'a arasındaki günahlarla üç günlük fazla günahdan murâd küçük
günahlardır.
Üç günün ilâvesi ile
cum'a günü, hadîs-i şerîfde beyân buyurulduğu vecihle, hareket ederek hutbe
dinleyen ve cum'a kılanlar hakkında on misli ile katlanan bir hasene gibi
olmuşdur.